Ozonun Tekstil Terbiyesinde Kullanımı

Tekstil sanayinde ozon gazının kullanımı ile ilgili çalışmalar sınırlıdır. Ozon gazı, genel olarak denim yıkama sektöründe eskitme ve desen oluşturma amacıyla merkezi olarak boyanın sökülme işlemlerinde kullanılmaktadır. Bu tür kullanım haricinde rutin ve yaygın bir kullanımı yoktur. Bu nedenle literatürde yer alan ozonla ilgili çalışmalar, ozonun endüstriyel kullanımını yaygınlaştırma açısından çok büyük önem kazanmaktadır. (Eren ve diğ., 2007a) Ozonun oksidatif bir madde ve aktif oksijen kaynağı olması, pamuklu kumaşların ve ürünlerin ön terbiye aşamalarından ağartma işlemlerinde hipoklorit, klorit ve hidrojen peroksite alternatif olmasını sağlamıştır. Ozon diğer ağartıcı kimyasallara göre artık madde açığa çıkarmaması, çevreye zararlı olmaması, düşük sıcaklıklarda da etkin olması açısından tekstil ön terbiye proseslerinde avantajlıdır. Yıkamaların ve ağartmaların ozon takviyeli yapılması, enerji ve su tasarrufu sağlamakta, yıkama kimyasallarının kullanımını düşürmekte, yıkama tekrarlarını azaltmakta ve proses sürelerini kısaltmaktadır. Aşağıda ozon kullanımını rapor eden tekstil terbiyesi uygulamaları hakkındaki literatür bilgileri özetlenmiştir. 

3.1. Pamuğun Ağartılmasında Ozon Kullanımı:

 Enerji, su, süre ve kimyasal madde kullanımında tasarruf amaçlayan çok sayıda ozon ile terbiye çalışması yayınlanmıştır. 1995 yılında ozon kullanımını kontinü haşıl sökme, hidrofilleştirme ve ağartma işleminde uygulamayı öneren bir patent (US Patent 5407446) alınmıştır. (Sando ve diğ., 1995) Prabaharan ve diğ.(2000) pamuk ağartmasında ozon gazının etkinliğini araştırmışladır. Çalışmada ham pamuklu kumaşların ozon-oksijen gaz karışımıyla işleme sokularak ozon konsantasyonu ve işlem süresindeki değişimlerin kumaşların özellikleri üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Ozonlanan kumaşlar, konvansiyonel yöntemlerle işlem gören kumaşlarla karşılaştırılarak beyazlık indeksi, mukavemet, uzama, safsızlıkların uzaklaştırılma oranı, kimyasal modifikasyon ve reaktif boyarmadde alı- Öztürk, D. ve Eren, H.A.: Tekstil Terbiyesinde Ozon Kullanımı 44 mındaki değişimler araştırılmıştır. Sonuç olarak, ozonlamayla çok kısa sürede kumaşlarda kabul edilebilir beyazlık değerlerine ulaşılmıştır. Kumaşlarda en az mukavemet kaybı ve en iyi beyazlık derecesinin eldesi için, yüksek ozon konsantrasyonu ve düşük uygulama süresinin gerekmekte olduğu bulunmuştur. Kumaşlarda haşıl uzaklaştırılma etkinliğine bakıldığında, konvansiyonel yöntemlerle yapılan deneme sonuçlarına nazaran daha düşük sonuçlar elde edilmiş fakat ozonlanan kumaşların hidrofilite değerlerinin kabul edilebilir olduğu belirtilmiştir. Ozonlanan kumaşların kimyasal modifikasyonunun daha yüksek olduğu belirtilmiş, bunun nedeni olarak da ozonun yüksek oksidasyon potansiyeli gösterilmiştir. Safsızlıklar nedeniyle ozonlanan kumaşların yüzeyinde asidik ve indirgen grupların açığa çıkması, ozonlanan kumaşlarda yüksek olarak bulunan bakır sayısına neden olarak gösterilmiştir. Yüksek ozon konsantrasyonlarında ozonlanan kumaşların boya alımlarındaki düşüş gözlenmiş bunun ozon konsantrasyonunun artırılmasıyla hidroksil gruplarının aldehit ve karboksil grupların dönüşmesi nedeniyle oluştuğu belirtilmiştir. Buna ek olarak pamuğun ağartılmasında ozonlama işleminin, zararlı kimyasallar kullanılmadan yapılabilir olması, çok az su gerektirmesi ve kısa sürede oda sıcaklığında uygulanabilir olmasının, çevresel açıdan çok önemli olduğu vurgulanmıştır. Prabaharan ve Rao (2001) yaptıkları çalışmada pamuk ağartmasında ozon gazını kullanmışlar ve ozonlama esnasında kumaş neminin ve pH’ın etkisini incelemişlerdir. Elde ettikleri sonuca göre pamuğun ozonlanmasında kumaşın belirli oranda bir nem içermesinin önemli olduğunu ve pH 7 nin altında çalışıldığında daha iyi sonuçlar elde edilebileceğini bildirmişlerdir. Şekil 5: 

Ozonlama deney ekipmanı:

1. Oksijen tüpü, 
2. Ozon jeneratörü, 
3. Uygulama tüpü, 
4. Difüzer,
 5. Kumaş örneği, 
6. Ozon parçalayıcı. (Prabaharan ve diğ., 2000) Prabaharan ve Rao (2002) gerçekleştirdikleri diğer bir çalışmada ise pamuğun ozonla kombine yıkama, haşıl sökme ve ağartma işlemleri ile ilgili çalışmışlardır. Ham pamuklu kumaş, minimum hasarla yüksek beyazlık değerine ulaşılması amacıyla öncelikli olarak ozonlanmış ardından hidrojen peroksit ağarmasına tabi tutulmuştur. Yaklaşık % 24 nem ihtiva eden pamuklu ham kumaşlar, pH 5’te 100 g/m3 ozon konsantrasyonunda 1, 2 ve 3 dakikalık sürelerde oda sıcaklığında ozonlanmış, yıkanmış ve ardından standart prosedüre göre hidrojen peroksitle ağartılmışlardır. Karşılaştırma amacıyla başka bir grup kumaşa konvansiyonel olarak asidik haşıl sökme, hidrofilleştirme, hidrojen peroksit ve hipoklorit ağartması yapılmıştır. Önceki çalışmalarda belirtildiği üzere, ozonun yüksek oksidasyon potansiyeli nedeniyle kumaşlarda yüksek kimyasal modifikasyon olduğu, buna bağlı olarak da karboksil ve aldehit gruplarının oluşması nedeniyle boya alımının uygulama süresi arttıkça düştüğü gözlenmiştir. (Prabaharan ve Rao, 2002) Uludağ Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt 15, Sayı 2, 2010 45 Pamuğun ağartılmasında ozon kullanımının araştırıldığı başka bir çalışmada, oda sıcaklığında nötr veya asidik ortam pH’larında daha iyi sonuç alınabileceği belirtilmiş, yine aynı çalışmada kumaş neminin de önemli olduğu ifade edilerek pamuk ağartmasında ozonun iplik içerisinde bulunan liflere ve lifler içerisinde bulunan fibrillere ulaşmasının önemli olduğu bildirilmiştir. Bu işlemin sadece ozonun çözünüp liflere ve lif içerisine taşıyabilecek miktarda su ile sağlanabileceği ifade edilmiştir. Bu nedenle ozonlanacak pamuklu kumaşlarda % 60 nem bulunmasının optimum olduğu ifade edilmiştir. Bu yöntem esas alınarak yapılan bir çalışma ile kısa sürede pamuklu kumaşların beyazlıklarının artırılabileceği gösterilmiştir. Çalışmada ozon transferi şu adımlarla ifade edilmiştir; 

• Ozonun gaz fazından sıvı-gaz ara yüzey sınırına transferi 
• Ozonun sıvı film ara yüzeyinden sıvı bölgesine transferi 
• Ozon moleküllerinin sıvı bölgesinden lifi saran sıvı tabakasına konveksiyonu ve difüzyonu 
• Ozon ve OH- iyonlarının life difüzyonu 
• Lifler arası kütle transferi 
• Lif içi kütle transferi (Perinçek ve diğ., 2007a). 

Pamuk kumaş su içerisindeyken ozon gazı beslemesi yapılan deneysel bir çalışmanın sonuçları da literatürde verilmiştir. Deneylerde pamuklu kumaş numuneleri çeşitli sürelerde oda sıcaklığında ozonlanmış ve elde edilen beyazlık ve mukavemet değerleri klasik hidrojen peroksit ağartmasında elde edilen değerlerle karşılaştırılmıştır. Ortalama Stensby beyazlık değeri hidrojen peroksit ile ağartılmış kumaşlarda 78 iken 15 dakika ozonlanmış kumaşlarda 74 bulunmuştur, bu ikisi arasındaki renk farkı ise DE 1,5 olarak ölçülmüştür. Bu değerler ozonlama yoluyla beyazlıkta kayda değer artışlar sağlandığını göstermiştir. Yapılan mukavemet testlerinde ozonlama işleminin pamuklu kumaşın mukavemetinde ciddi hasarlar oluşturmadığı görülmüştür. (Eren ve diğ., 2008) Ozonun lakkaz enzimleriyle ağartmaya etkisinin, enzim aktivitesi ve beyazlık açılarından incelendiği çalışmalarda ise beyazlık ölçüm sonuçları, tek başına lakkaz kullanımının beyazlıkta kayda değer bir artış sağlamadığını göstermiştir. 40°C’daki lakkaz ağartma banyosuna ozon gazı beslenmesi durumunda beyazlık değeri (Stensby) 61’den 69’a çıkmıştır. Ozon oksidatif özelliği nedeniyle enzim aktivitesini düşmüştür. Ozon tek başına kullanıldığında beyazlık değeri (Stensby) 71’e çıkmıştır. Enzim ve ozon ile işlem görmüş numunelerin beyazlıklarını artırmak için ilave peroksit ağartması yapılmış ve beyazlıklarda ciddi artışlar sağlanmıştır. Ozon ile işlem görmüş numunenin beyazlık değeri ilave peroksit ağartması sonrasında (Stensby) 83’e kadar çıkarak klasik peroksit ağartmasında ulaşılan değerleri yakalamıştır. (İnkaya ve diğ., 2007, Eren ve diğ., 2009) 

3.2. Jütün Ağartılmasında Ozon Kullanımı:

 Jüt kumaşların ağartılması için ozon kullanılan çalışmada elde edilen sonuçlar daha sonra konvansiyonel yöntemlerle karşılaştırılmıştır. Bu çalışmada, ozonlama işleminin % 60 nem içeren kumaşlara pH 7 ve oda sıcaklığında uygulanmasının optimum olduğu tespit edilmiştir. İstenilen beyazlık derecesinin ozonlama süresi artırılarak elde edilebileceği belirlenmiştir. Konvansiyonel olarak ağartılması zor olan jüt kumaşın ozonla ağartılmasının kısa sürede kabul edilebilir beyazlık dereceleri, hidrofilite değerleri ve mukavemet kayıpları değerleri verdiği bulunmuştur. Ayrıca jüt lifinde bulunan ligninin ozonlama ile uzaklaştırıldığı ve alınan yüzey görünümlerinin, konvansiyonel yöntemlerle elde edilen yüzey görünümlerine göre daha temiz olduğu bulunmuştur. (Perinçek ve diğ., 2007b) 

3.3. Yünün Ağartılmasında Ozon Kullanımı:

 Ozonun protein esaslı lifler üzerine etkilerini incelemek amacıyla Angora tavşanı yününün ağartılması ve bu liflerin boyanabilirliğinin geliştirilmesi hedeflenmiştir. Angora lifi, yapısı gereği yıkanması, ağartılması ve boyanması dikkat gerektiren bir liftir. Ozonun düşük sıcaklıkta olan ağartma kuvveti nedeniyle Angora lifinin ağartılmasında ve boyanabilirliğinin geliştirilmesinde kullanılmıştır.Çalışmanın sonucunda oda sıcaklığında pH 7 de % 60 nem ile yapılan ozonlama sonrasında kumaşların beyazlık ve boyanabilirlik değerlerinin geliştirildiği tespit edilmiş, ozonlamanın lif yüzeyindeki pul tabakasında deformasyon meydana geldiği ve bu deformasyonun üzerinde durulması gerektiği belirtilmiştir. (Perincek et al., 2008). Öztürk, D. ve Eren, H.A.: Tekstil Terbiyesinde Ozon Kullanımı 46 Başka bir çalışmada, koyun yünü üzerine çalışılmış ve yünlü kumaşın belirli bir nem oranında ozonla işleme tabi tutulması gerektiği bulunmuştur. Ozonla işlem süresi arttıkça beyazlık derecesinin artmadığı ve sıcaklık arttıkça kumaşların beyazlık derecelerinin düştüğü tespit edilmiştir. Önceki çalışmalarda da belirtildiği üzere bu çalışmada da asidik pH’larda ozonlama işlemlerinin beyazlık derecesine daha olumlu etkisi olduğu bildirilmiştir. Fakat çalışılan hiçbir koşulda konvansiyonel yöntemlerle elde edilen sonuçlara ulaşılamamıştır. (Gülümser et al, 2009). 

3.4. Yünün Keçeleşmezlik İşleminde Ozon Kullanımı:

 Ozonun yün üzerindeki etkisi klor, permonosülfirikasit ve permanganata benzetilmekte, bundan dolayı yün lifinin ozon gazı ile işleminden elde edilebilecek en önemli sonucun, pul tabakasının değişikliğe uğratılarak keçeleşmesinin azaltılması olduğu belirtilmiştir. Protein liflerinin ozon kullanımı ile kimyasal modifikasyonu ve çekmezlik kazandırılması üzerine 2005 yılında alınmış 2 adet patent (US Patent 6969409 ve US Patent 6964182) bulunmaktadır. (Ichimura ve diğ., 2005, Karakawa ve diğ., 2005) Bu konuda çalışan Thorsen, yün topsuyla yaptığı denemelerde, terbiye ve yıkama işlemlerinden önce ve sonra liflerin elektron mikroskobu görüntüleri (SEM) doğrultusunda, ozonun lif yüzeyini özellikle yaşken deforme ettiği, mekanik hasar ve aşınmaya karşı hassas hale getirdiği sonucuna varmıştır. Lifin boyanma özelliği değerlendirildiğinde yapılmış olan ozonla işlemin etkisinin daha çok yüzeye yakın bölgelerde gerçekleştiği bulunmuştur. (Thorsen, 1979a). Thorsen’in başka bir çalışmasında; tops ve kumaşların içerisinden 18o C ve 32o C arasındaki sıcaklıklarda ozonlu suyun sabitlenen materyalin içerisinden geçirilmesiyle efektif olarak çekmezlik sağlanmıştır. (Thorsen, 1979b) Diğer bir çalışmada ise, yün kazak ve süveter gibi bitim aşamasında olan ürünlerin çekmezlik kazanmaları amacıyla tasarlanan ozonlama makinesi üretilerek bu makinede farklı sıcaklıklarda, sürelerde ve ozon sirkülasyonlarında denemeler yapılmış, ozonlama süresinin ve cihaz içerisinde gerçekleştirilen ozon sirkülasyonunun artırılmasıyla çekmezlik özelliğinin artırıldığı bildirilmiştir. (Thorsen, 1979c). Ozonun insan saçı üzerindeki etkilerinin araştırılmasına yönelik Pandrangi ve Morrison (2008) un yaptığı çalışmada; kümülatif olarak insan saçının ozon absorbsiyonu, ozonla reaksiyon olasılığı, örnekler üzerinde uçucu aldehit ve keton gruplarının oluşabilirliği araştırılmıştır. Saç örnekleri önceden hazırlanıp yıkanıp, bazı örneklere saç için günlük kullanım ürünleriyle aplikasyon yapılmıştır. Örnekler tübik teflon bir reaktörde 24 saat boyunca ozona maruz bırakılmış, ozon tüketimi miktarı ve ürün emisyonu miktarları hesaplanmıştır. Ozon absorbsiyonunun ortalama değerleri, ilk ve son reaksiyon olasılığı değerleri ölçülmüştür. Sonuçlara göre yıkanmamış ve kafa derisine en yakın saç örnekleri en yüksek ozon absorbsiyonu ve ozonla reaksiyona girme olasılığı değerleri vermiştir. Bunun nedeninin de deriden salgılanan doğal yağların ozonla reaksiyon verme isteğinin olduğu belirtilmiştir. Diğer yandan yıkanmış ve yıkanmamış saç örneklerinin arasında önemli bir fark olmadığı bildirilmiştir. Ozonla reaksiyon veren ikincil bileşiklerin yıkanmamış saçın yıkanmış saça göre deriden salgılanan sebumla reaksiyona daha sık girdiği gözlenmiştir. Reaksiyon olasılıklarının sonuçlarına göre - kümülatif ozon absorbsiyonu ve tipik sebum üretim oranları- deriye ve saça olan ozon akışının iletiminin sınırlığı olduğu tahmin edilmiştir. (Pandrangi ve Morrison, 2008) 3.5. İpeğin Ağartılmasında Ozon Kullanımı Ozonun ham ve serisini giderilmiş Tassar cinsi ipek kumaşların terbiyesinde kullanımına yönelik bir araştırmada, sabunla yıkama ve ozonlama işlemleriyle elde edilen sonuçlarla, hidrojen peroksit ağartmasıyla elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre kumaşların esnekliğinde gelişme ve kumaş renginde düşme sağlanmıştır. Ayrıca kumaşların kopma mukavemeti, kopma uzaması miktarı ve ağırlığında düşme; materyal bünyesinde amino grupların miktarında artış görülmüştür. pH‘ın ozonlama işlemindeki maksimum etkisi pH 4’te görülmüş olup artan pH’larda, bu etki kaybolmuştur. Kumaşların farklı nem oranlarındaki test sonuçları karşılaştırıldığında, % 50 nem içeren kumaş örneklerinin diğerlerine nazaran (%10 ve % 100) daha ciddi etkilendiği ortaya çıkarılmıştır. Ozonun kumaşlara etkisinin ozonlama süresinin artırılmasıyla artış gösterdiği bulunmuştur. Serisini giderilmiş ve ozonlanmış kumaş sonuçlarının, sadece hidrojen peroksit ağartması yapılmış kumaşların sonuçları karşılaştırıldığında önemli bir fark görülmediği belirtilmiştir. (Sargunamani ve Selvakumar, 2007) Uludağ Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt 15, Sayı 2, 2010 47 3.6. Denim Yıkamada Ozon Kullanımı Denim üzerine yapılan bir çalışmada, indigo ile boyanmış denim kumaşın renginin açılması ve kumaşın ağartılması için ozon yöntemi kullanılmıştır. Farklı pH, sıcaklık ve nem oranlarında gerçekleştirilen çalışmada farklı sürelerle de çalışılarak renk açılmaları gözlenmiştir. Oldukça kısa bir sürede ozonun denim ağartma üzerindeki başarısı kanıtlanmış bulunmaktadır. (Özdemir et al, 2008) Ozon gazı denim yıkamada günümüzde endüstriyel olarak kullanılmaktadır. Özellikle denim pantolonların ceplerinin lekelenmelerin giderilmesinde küçük çaplı denim yıkama işletmeleri de dahil bir çok tesiste ozon gazı ile yıkama yapan makineler mevcuttur. 3.7. Naylon Lifi Terbiyesinde Ozon Kullanımı Lee ve diğ.(2006) naylon 6 ve polyester kumaşların ozonlanmasıyla ilgili bir çalışma yapmışlar ve ozonlama sonrası kumaş üzerindeki kimyasal modifikasyonu analiz etmişlerdir. Sonuçlara göre kumaşların su absorbsiyonunda gelişme olduğu, özellikle polyester kumaşların boya alım oranlarında kristalinitenin artışına rağmen gelişmelerin meydana geldiği bildirilmiştir. Bu çalışmayla sadece lif yüzeyi özelliklerinde değişmeler olmadığı, aynı zamanda lif içerisinde de kristalin ve amorf bölgelerin ozonlama işleminden etkilendiği kumaşların boyama davranışındaki değişiklik göz önüne alınarak özellikle belirtilmiştir. Ozonlama işlemlerinden sonra kumaşlara Kawabata değerlendirme sistemi ile ölçüm yapılmış, özellikle polyester kumaşların histerisis eğrilerinde gelişme olduğu ve makaslama modüllerinde artış olduğu bildirilmiştir. Sonuç olarak kumaşlarda ozonlama işlemi sonucunda önemli bir değişme olduğu ve kumaş tutumlarının geliştirildiği belirtilmiştir. (Lee ve diğ., 2006) 3.8. Polyester Terbiyesinde Ozon Kullanımı Ozonlama işleminin polyesterin dispers boyanması sonrası temizlenmesi amacıyla yapılan çalışmalarda %100 polyester kumaş CI Disperse Blue 56, CI Disperse Blue 60, CI Disperse Blue 79 boyarmaddeleriyle koyu tonda (%3) boyanmışlar ve ard işlem olarak uygulanan ozonlama işlemi klasik redüktif yıkama ile karşılaştırılmıştır. Ozonlama oda sıcaklığındaki suda ve ayrıca oda sıcaklığındaki atık boyama banyosunda ayrı ayrı yapılmıştır. İlave kimyasal madde kullanılmamıştır. Ard işlemin ozonlama ile nötr soğuk suda sadece 1 dakikada gerçekleştirdiği, atık boya banyosunda yapılan ozonlama ile ise 3 dakikada hem yeterli haslık sağlandığı hem de atık çözeltinin renk gideriminin gerçekleştirildiği rapor edilmiştir. (Eren, 2006 ve 2007) Polyester yüzey oligomerinin uzaklaştırılmasında ozon kullanımının araştırılması konusundaki çalışmada da yine ozonlamanın redüktif yıkama kadar başarılı sonuçlar verdiği rapor edilmiştir (Şekil 6). (Eren ve Aniş, 2009) Şekil 6: Polyester yüzey oligomeri uzaklaştırmada ozonlamanın etkinliği. (Eren ve Aniş, 2009) Öztürk, D. ve Eren, H.A.: Tekstil Terbiyesinde Ozon Kullanımı 48 3.9. Polilaktikasit (PLA)Terbiyesinde Ozon Kullanımı Polilaktikasit (PLA) lifinin hidrofilitesini geliştirmek için UV/ozon muamelesinin rapor edildiği çalışmada uygulanan muamele sonucu PLA lifinin ester bağlarında kopma dolayısıyla moleküler ağırlığın azaldığı, su temas açısının 61 dereceden 39 dereceye düştüğü rapor edilmiştir. Aynı çalışmada bu muamele sonucu PLA lifinin direkt boyarmaddelerle boyanmasında boyarmadde alımının arttığı bunun muhtemel sebebinin muamele sonucu yeni oluşan anyonik ve dipolar gruplar olduğu rapor edilmiştir.(Ko ve Jang, 2008) Polilaktikasit (PLA) lifinin ozonlanması üzerine yapılan diğer bir çalışmada ise ozonlama sonucu beyazlıklarda artış rapor edilmiştir. Ancak uzun ozonlama sürelerinin mukavemette kayıplara yol açtığı da yine aynı çalışmada rapor edilmiştir. (Eren ve diğ., 2010) 3.10. 
Tekstilde Boyama Atık Sularının Renk Giderimi ve Geri Kazanımında Ozon Kullanımı Tekstil endüstrisi boyama atık suyunun renginin giderilmesinde ozonla muamele oldukça yaygındır. (Aniş ve Eren, 1998 ve 2006, Vandevivire ve diğ., 1998)     
 Boyarmaddelerin yapıları arıtım işlemlerine karşı davranışı belirlemektedir, bunun yanında boyarmaddelerin liflere fiske oranları farklı olduğundan atık suda kalan boyarmadde miktarları da farklılık göstermektedir. (O’Neill ve diğ, 1999, Cooper, 1993) 
Dünya lif tüketim miktarları ile bu liflerin boyanmasında kullanılan boyarmadde sınıflarına ve İngiltere’de atıksu tesislerinde yapılan bir araştırmaya göre atıksuda karşılaşılabilecek boyarmaddeler öncelikli olarak reaktif ve dispers boyarmaddelerdir. (Eren ve diğ. 2007b ve 2007c, Estur ve Beccera, www. icac.org, Aspland, 1993, Shore, 1998, Perepelkin, 2001, O’Neill ve diğ, 1999, Vandevivere ve diğ, 1998, Hutchings ve Ebenezer, www.chemsoc.org) 
Ozonla işlem optimizasyonuna yönelik reaktif boyarmadde içeren atıksularda renk giderimi (Yong ve diğ., 2005, Senthilkumar ve Muthukumar, 2005, Song ve diğ., 2007) kompozit atıksularla renk giderimi (Alaton, 2007a ve 2007b, Selçuk ve diğ., 2006, Eremektar ve diğ., 2007, Sundrarajan ve diğ., 2007) noniyonik yüzeyaktif maddelerin atık sudan uzaklaştırılması (Uchiyama ve diğ., 2007), deri boyamacılığında renk giderimi (Srinivasan ve diğ., 2009) gibi literatürde rapor edilmiş çok sayıda çalışma mevcuttur. Ozonlama ile renk giderimi hakkında çok daha geniş bir literatür özeti “Tekstil Boyama Atıksularının Ozonlama ile Renk Giderimi” başlıklı çalışmada verilmiştir. (Eren ve Aniş, 2006)