İçme Suyunda Ozon Kullanımı
Ozon günümüzde su kalitesinin arttırılmasında sıklıkla kullanılan bir dezenfektandır.
Ancak yarılanma ömrü kısa ve sudaki çözünürlüğü nispeten düşük olduğundan dağıtım sırasında ortamdaki varlığının sürekliliği mümkün değildir. Bu nedenle ozon ancak primer dezenfektan olarak kullanılabilir. Eğer evlerde çeşmelerde kullanımı söz konusu ise kısa süreli olduğunda içme suyunun kalitesi artmış olur ve emen tüketilmesi önerilir. Suda yaşayabilecek olan herhangi bir patojen mikroorganizmasının yaşaması da mümkün değildir. Eğer içme suyunun tüketime sunulması daha uzun sürelerde yapılacaksa, o zaman Ozonlama işleminden sonra sonra dağıtım sistemindeki dezenfeksiyon işleminin tamamlanabilmesi için sekonder bir dezenfektan kullanılması, (klor, klordioksit, monokloramin gibi) kullanılması gerekir. Ozon sudaki kokunun, demir ve mangan gibi inorganik maddelerin yanı sıra herhangi bir sebeple suya karışan organik maddeleri, ilaç kalıntılarını ve pestisitleri etkin şekilde yükseltgeyerek ortamdan uzaklaştırır. Ozon, uygun şekilde ve doğru miktarlarda kullanıldığında etkin bir kimyasal ve mikrobiyolojik dezenfektandır. Buna karşılık uygun olmayan koşullarda veya yüksek miktarlarda kullanıldığında ise istenmeyen yan ürünlerin oluşmasına neden olabilir. Ozon dezenfeksiyon etkisini yükseltgen özelliği ve yüksek reaktivitesi aracılığıyla gösterir. Ozonun sudaki etki mekanizması pH başta olmak üzere pek çok parametreye bağlıdır. Asidik ortamda moleküler halde etki eden ozonun, daha yüksek pH değerlerinde hidroksil radikal formları baskındır. Her iki mekanizma sonucu oluşan yan ürünler birbirinden farklıdır.
Ozonlama yan ürünü olarak ortaya çıkan organik asitler ve aldehitler kolayca özümlenebilir organik karbon veya biyo-bozunur karbon türevlerine dönüşebilirler. Bu nedenle ozonlama işlemine biyolojik aktif prosesin uygulaması da yapılarak biyo-bozunur yan ürünlerin uzaklaştırılması kolaylaştırılır. Ozonlamanın uygun şekilde yapılması için sudaki ozon ihtiyacının belirlenmesi gerekir.
Giriş;
Ozonlama yan ürünü olan organik asitler ve aldehitler kolayca özümlenebilir organik karbon veya biyobozunur karbon türevlerine dönüşebilirler. Bu nedenle ozonlama işlemine biyolojik aktif prosesin eşlik etmesi biyo-bozunur yan ürünlerin uzaklaştırılmasını kolaylaştırır. Ozonlamanın uygun şekilde yapılması için sudaki ozon ihtiyacının belirlenmesi gerekir.
OZON KİMYASI :
Ozon (O3 ; triatomik oksijen CAS No: 10028-15-6); oda koşullarında renksiz ve keskin kokulu bir gazdır. Hem gaz hem de çözelti halinde oldukça reaktif ve güçlü bir yükseltgen olan ozonun sudaki çözünürlüğü 570 mg/L’dır. Yine bir dezenfektan olarak kullanılan klor gazının sudaki çözünürlüğü ise ozondan 12 kat fazladır. Ozon, suda direkt moleküler ozon (O3 ) olarak kompleks yapılar oluşturmak suretiyle ve/veya ozonun parçalanma ürünü olan hidroksil radikalleri aracılığıyla olmak üzere iki farklı mekanizma ile yükseltgen etki gösterir (Şekil 1). Moleküler ozon ve hidroksil radikalinin sudaki bulunuşu ortamın pH’sına bağlıdır. Asidik ortamda etkili yükseltgen tür moleküler ozon iken daha yüksek pH’larda radikalik türleri baskındır. Düşük pH’da ozon öncül yan ürünler oldukça etkin şekilde parçalar. Ancak bazı kritik pH değerlerinin üstünde ozonun etkinliği azalır ve yan ürün miktarı artar. pH 7,5 civarında oluşan hidroksil radikalleri üzerinden gerçekleşen oksidasyonun hızı çok yüksektir. Hidroksil radikali, moleküler ozona göre daha güçlü yükseltgendir. Ancak yarılanma ömrü daha kısa olduğundan sudaki miktarı 10-12 M’ı geçmez. UV ışını veya hidrojen peroksit kullanılması da radikal türün baskın olmasına neden olur. 1 mol ozon 1,5 mol hidroksil radikali oluşturur. (4)
Suyun kalitesi:
1. Yer altı depolama tanklarından sızıntı
2. Tarımsal akıntılar
3. Uygun olmayan endüstriyel uygulamalar
4. Madencilik İşlemleri
5. Atık kimyasalların yer altına enjeksiyonu
6. Korozif su nedeniyle büyük oranda etkilenebilir.
İçme suyunun işlenmesiyle ilgili uygulamaların kendisi de doğrudan su kirliliği nedeni olabilir.
1. İçme suyu
2. Yemek
3. Banyo sırasında deriden emilim
4. Aerosol ve su buharının inhalasyonuyla bazı kimyasallar su aracılığıyla insan vücuduna girebilmektedir.
Aile üyelerinin maruz kaldıkları su kirleticisi miktarı yaş ve aktivitelerine göre:
1. Solunum
2.Sıvı alımı
3.Kirletici konsantrasyonu
4.Buharlaşabilme özelilği
5.kimyasal kirlenme,
6.Emilim değerlerine göre hesaplanabilir.
OZONUN TEMEL KULLANIM AMAÇLARI
1940-1986 yıllarında Amerika, su tesislerinde ozonu başlıca koku ve tat giderimi için kullanmıştır. Günümüzde de iyi üretim uygulamaları (Good Manufacturing Practice: GMP) takip edildiği sürece ozonun kullanılmasında yasal bir engel bulunmamaktadır. Yüksek miktarda kullanıldığında toksik ve korozif etkiye sahip olan ozon, suda hem inorganik hem de organik türleri yükseltgeyebilir. Ozon ihtiyacının belirlenebilmesi için sudan uzaklaştırılması istenen organik ve inorganik türlerin ve bunların miktarlarının bilinmesi gerekir. Suffet ve ark. (7) belirledikleri farklı özellikteki suları ozon ile muamele etmiş ve 2,5-2,7 mg/L ozonun 10 dakika içinde koku ve kötü tadı önemli ölçüde azalttığını belirlemişlerdir. Uygun koşullarda yapıldığında ve doğru miktarlarda kullanıldığında içme sularının kalitesini arttıran ozonlama işleminin avantajları ve sınırlamaları aşağıda verilmiştir:
a) Ozon kullanımının avantajları:
1. Suda koku ve renk oluşturmaz.
2. Yüksek oksidasyon gücü nedeniyle birkaç saniye gibi kısa bir sürede jermleri ve virüsleri öldürür.
3. Sudaki rengi, kötü tadı ve kokuyu yok eder.
4. Dezenfeksiyon sonrası sudaki oksijen miktarını arttırır.
5. Kimyasal reaktif gerektirmez.
6. Demiri ve manganı yükseltgeyerek ortamdan uzaklaştırır.
7. Algleri öldürerek sudan uzaklaştırır.
8. Organik maddelerle reaksiyon vererek ortamdan uzaklaştırır.
9. Suda hızlı bozunarak uzaklaşır, böylece istenmeyen kalıntı oluşumuna neden olmaz.
10. Koagülasyona yardımcı olur.
11. Pek çok ham su üzerinde ön ozonlama ve/veya dahili ozonlama daha sonra kullanılacak klor ihtiyacını azaltır ve kararlı klor bileşikleri oluşmasını sağlar.
b) Ozon kullanımının sınırlamaları:
1. Toksik etkiye neden olabilir (toksik etki ozon konsantrasyonu ve maruz kalma süresine bağlıdır).
2. Ozonlama işlemi klorlama ile karşılaştırıldığında yüksek maliyetli bir işlemdir.
3. Ozonlama sisteminin kurulumu nispeten zordur.
4. Ozonun bazı organik maddelerle reaksiyonu sonucu istenmeyen aldehit ve ketonlar oluşabilir.
5. Karasız olduğundan dağıtım sisteminde klorlama işlemi gerektirir.
6. Çözünürlüğü klordan daha az olduğundan özel karıştırıcılar gerekir.
7. Bazı organik türler üzerinde hiç oksitleyici etkisi olmayabilir veya ihmal edilebilecek kadar az olabilir.
8. Ozon kullanımı sonucu açığa çıkan biyobozunur organik maddeler organizma gelişmesine neden olabilir. Bu ise biyolojik aktif filtrasyon işlemi uygulanmazsa dağıtım sisteminde korozyon hızının artmasına neden olur. Ozonlama filtrelemeden önce kullanıldığında, biyolojik gelişme filtreleri etkileyerek geri yıkama sıklığının artmasına neden olur.
9. Kullanılan ozon, klor, monokloramin, klordioksit gibi diğer oksidantlarla reaksiyona girebilir.
10.Ozon oksidasyonu sonucu demir ve mangan suda çözünmeyen bileşiklerine dönüştüğünden sedimentasyon veya filtreleme işlemi gerekir. Bu çözünmeyen katı türler filtreleri tıkayabilir ve böylece geri yıkama sıklığını arttırabilir. 2.1 Uygulama Noktaları İşlemin uygulanacağı ham suyun kalitesi, bulanıklığı ve ozon ihtiyacı (tüm oksidasyon için gerekli olan yükseltgen miktarı) ozonun süreçte nasıl ve ne kadar kullanılacağını belirleyen parametrelerdir. Ozonlamanın sedimentasyon sonrası yapılması genellikle ihtiyaç duyulan ozon miktarını ve oluşan yan ürün miktarını azaltır.
1. Grupta, su kalitesi nispeten yüksek olduğundan ozonlama doğrudan ham suya yapılır.
2. Gruba giren sularda ozon ihtiyacının düşük olması suda organik maddelerin az, bulanıklığın yüksek olması ise alüvyon ve kil gibi inorganik maddelerin varlığını gösterir.
3. Gruba giren sularda ozon ihtiyacının yüksek olması ve buna karşılık bulanıklığın düşük olması suda çözünmüş (süspanse olmayan) organik maddelerin ve bromür, demir, mangan gibi inorganik türlerin varlığını gösterir. Yeraltı suları genellikle bu özelliklere sahiptir. Suda çözünmüş bu inorganik ve organik türler koku ve tat oluşumu yanı sıra genellikle renklenmeye neden olurlar. Böyle sularda ozonlama doğrudan ham ve/veya sedimentasyon sonrasındaki suya yapılır. Ozonlama sonrası organik türler biyo-bozunur ürünler açığa çıkardığından biyolojik işlem basamağı gereklidir. Bu tip sularda kolay yükseltgenebilir organik madde veya bromür iyonu varlığı yapılan ozonlama sonrası dezenfeksiyon yan ürünlerinin oluşmasına neden olur.
4. Grup su, yüksek ozon ihtiyacı ve bulanıklığının yüksek olması nedeniyle dezenfeksiyonu en zor olan gruptur. Bu özellikler suyun yüksek miktarda organik ve inorganik partiküller içerdiğini gösterir. Yüzey suları genelde bu özelliklere sahiptir. Bu grup sulara ozonlama, sedimentasyon sonrasında ve eğer filtreleme gerekli ise filtreleme basamağından sonra yapılmalıdır. Eğer suyun ozon ihtiyacı çok yüksek ise iki aşamalı ozonlama tercih edilmelidir. Dezenfeksiyon yan ürünlerinin oluşabileceği ve açığa çıkan biyobozunur ürünleri uzaklaştırmak için biyolojik işlem gerekeceği göz önüne alınmalıdır.
Ozonlama işleminin on-line izlenmesi ve kontrolü standart uygulama haline gelmiştir. Günümüzde, makul maliyetlerle, ozonun hem gaz halinde hem de sulu çözeltide ölçümü için son derece güvenilir teknikler geliştirilmiştir. Ozon çok kararsız olduğundan, bu parametrenin ölçümü için bir kalibrasyon standardı mevcut değildir. Ozon kalibrasyonu kolorimetrik veya diğer bağımsız ölçümlere dayanmaktadır ve örnekteki ozon konsantrasyonu değişmeden önce çok hızlı bir şekilde yapılmalıdır. Daha önce de belirtildiği gibi ozon; klor, klordioksit, monokloramin gibi alternatiflerinden daha kısa sürede ve daha düşük konsantrasyonlarda dezenfeksiyon sağlayan güçlü bir yükseltgendir.
Ancak sudaki çözünürlüğü daha az olduğundan dağıtım sırasında ortamda varlığının sürekli olarak sağlanması mümkün değildir. Bu nedenle Ham su kalitesi Ozon uygulama noktası Değerlendirme si:
1.Grup Bulanıklık < 1 mg/L Doğrudan ham suya veya sedimentasyon sonrası Ozon ihtiyacı düşüktür. Dezenfeksiyon yan ürünü azdır. Biyobozunur organik miktarı düşüktür.
2. Grup Bulanıklık >10 NTU O3 ihtiyacı < 1 mg/L Sedimentasyon sonrası Ozon ihtiyacı düşüktür. İnorganik partikül miktarı yüksektir. Biyobozunur organik miktarı düşüktür.
3.Grup Bulanıklık < 10 NTU O3 ihtiyacı > 1 mg/L Doğrudan ham suya ve/veya sedimentasyon sonrası Ozon ihtiyacı yüksektir. Dezenfeksiyon yan ürünleri fazladır. Biyobozunur organik madde oluşumu fazladır.
4.Grup Bulanıklık > 10 NTU O3 ihtiyacı > 1 mg/L Sedimentasyon sonrası ve eğer gerekli ise ilk filtreleme basamağı sonrası Ozon ihtiyacı yüksektir. Dezenfeksiyon yan ürünleri fazladır. Biyobozunur organik madde oluşumu fazladır.Oozon ancak primer dezenfektan olarak kullanılabilir. Ozonlamadan sonra dağıtım sistemindeki dezenfeksiyon işleminin tamamlanabilmesi için klor, klordioksit, monokloramin gibi sekonder bir dezenfektan gerekir. Ortam sıcaklığına bağlı olarak ozonun yarılanma ömrü değişir.
Dezenfeksiyon yan ürünleri Ozonlama ile yükseltgenme/indirgenme reaksiyonları sonucu farklı türde organik/ inorganik yapılar oluşur. Organik bileşiklerin ozonla reaksiyonlarından genellikle aldehitler, ketonlar, asitler ve diğer organik bileşikler meydana gelir. Ozonla dezenfekte edilmiş içme sularındaki toplam aldehit konsantrasyonu, toplam organik karbon (TOC) miktarına ve uygulanan ozon miktarı/organik karbon miktarı oranına bağlı olarak 5 µg/L’den daha küçük veya 5-300 µg/L aralığındadır. Normal koşullarda ortamda halojenler olmadığında ozonlama sonucu halojenli yan ürünler açığa çıkmaz. Ancak ham su da bromür iyonu varsa, ozonla yükseltgenerek sağlık üzerinde ciddi riskleri olan bromlu yan ürünler oluşur. Ozon dağıtım sisteminde kalıntı olarak sekonder dezenfektan halinde muhafaza edilemez. Bu amaçla en çok tercih edilen sekonder dezenfektan; halojenlenmiş dezenfeksiyon yan ürünlerini en az miktarda oluşturan (veya hiç oluşturmayan) monokloramindir. Klor sekonder dezenfektanlardan biridir, ancak klor eklenmesinden önce biyolojik olarak etkin bir ön filtrasyon yapılmadığı takdirde ozonlama işlem sonucu oluşan organik maddelerin doğasına bağlı olarak klorlama işlemi sonucu az veya çok dezenfeksiyon yan ürünleri oluşabilir. Ozonlama işlemden sonra oluşan öncüller uzaklaştırılıp ortamdaki miktarları düşük seviyelere indirildikten sonra serbest klor uygulanarak suda dezenfeksiyon yan ürünleri oluşma potansiyeli azaltılır . Ozonun yarılanma ömrünün sıcaklığa bağlılığı (5) Sıcaklık (ºC) Yarı ömrü (dk) 15 30 20 20 25 15 30 12 35 8 Tablo 5. Sık karşılaşılan organik ve inorganik ozonlama yan ürünlerinin bileşik sınıfları halinde gösterimi Dezenfeksiyon yan ürünleri
1. Aldehitler Formaldehit Asetaldehit Glioksal Metil glioksal
2. Aldo ve keto asitler Pirüvik asit
3. Asitler Okzalik asit Süksinik asit Formik asit Asetik asit
4. Bromlanmış yan ürünler* Bromat iyonu Bromoform Bromlanmış asetik asitler Bromopikrin Bromlanmış asetonitriller
5. Diğer Hidrojen peroksit Aromatik bileşiklerin ve pestisitlerin yan ürünleri *Bromlanmış yan ürünler sadece bromür iyonu içeren sularda oluşur.
Peki su neden bu kadar önemlidir?
Sudaki başlıca mikroorganizmalar bitkiler {yosun veya diğer tek hücreliler) ve hayvanlar (protozoaler, kurtlar veya kabuklular) dahildir. Suda patojenik mikroorganizmalar hariç bu canlılardan az miktarda; bulunmasının bir zararı yoktur. Ancak, fazla olursa tad, koku ve filtreleri tıkaması vb. bakımından bazı sorunlar ortaya çıkabilir. Diğer taraftan bu organizmaların çoğu su sistemleri için yaralıdır. Örneğin, protozoaler bakterileri yok ettiklerinden suların kendi kendine temizlenmesine yardım ederler (13). İçme suyundaki kimyasalların neden olduğu sağlık riski mikrobiyolojik kirleticilerin neden olduğundan az olmakla birlikte giderek miktar ve etkisi artmaktadır. Kimyasalların özellikle sağlığı tehlikeye düşürebilecek boyuta çıkmaları durumunda renk, koku ve tad olarak suyu bozmaları oldukça önemli bir şanstır. Belki de büyük kitlelerin suyun ani kimyasal kir22 liliğine bağlı olarak meydana gelebilecek salgınlardan korunabilmelerini sağlayan en önemli durumlardan birisini bu oluşturmaktadır. Ancak akut etkiye neden olmaması sorunun çözümü açısından yeterli değildir. Bir takım kimyasalların biyomagnifikasyon ve diğer etkileri nedeniyle insan ve canlı dokularında birikebilme özelliğine sahip olmaları, kanserojen bir takım kimyasallar için eşik değerin bulunmaması, günümüzde kimyasal kirletici riskinin giderek artması sorunun önemini artırmaktadır. Özellikle uzun süre etkilenime bağlı olarak önemli sağlık etkileri ortaya çıkabilmektedir.
Kimyasal dezenfeksiyona bağlı olarak ta İstenilmeyen bazı yan ürünler ortaya çıkabilmektedir. Bunların bazıları tehlikeli olabilme eğilimindedir. Ancak bunların neden olabileceği risk suyun dezenfekte edilmemesinin yaratabileceği riskle karşılaştırıldığında çok düşük oranda kalmaktadır. Radyolojik sağlık riski özelikle doğal olarak suda bulunabilecek radyonüklidlerin varlığıyla ilişkilidir. Normal koşullarda bu gibi etkenlerle karşılaşabilme riski çok düşüktür. Sudaki kirlilikle ilgili olarak tüketicinin beş duyusuyla algıladığı özellik değişimlerine önem vermesi gerekmektedir. Bu nedenle bliinmeyen her suyun önce koklanması, gözle incelenmesi ve çok küçük miktarda tadılmasıyla yapılan değerlendirme küçümsenmemelidir. İleri derecede bulanık, renk değişimi olan, kokusu bozuk, tadı bozuk olan bütün sular baştan içilebilir nitelikte olmayan sular olarak kabul edilmeli ve sağlık kuruluşlarınca tam bir değerlendirmeden geçirilmeksizin içilmesinden kaçınılmalıdır.
Suda bulunan ve sağlık açısından ileri derecede önem taşıyan bakteriler şunlardır:
1. Campylobacter jejuni, C. Coli Sağlık açısından ileri derecede önem taşımaktadır. Ağızdan alınmaktadır. Suda orta derecede dayanıklıdır. Klora direnci düşüktür. Önemli hayvan rezervuarı vardır. ………….2. Patojenik E. Coli Hayvan rezervuarı olan bu bakteri, klora karşı dirençsizdir. Ağız yoluyla alındığında yoldan etkili olmaktadır. Suda orta derecede dayanıklı canlılardandır.
3. Salmonella typhi Hayvan rezervuarı bulunmamaktadır. Sağlık açısından çok büyük önem taşımaktadır. Ağız yoluyla alındığında etkili olmaktadır. Suda orta derecede dayanabilmektedir ve klora direnci çok düşüktür.
4. Diğer salmonellalar Suda kalıcılıkları yüksektir. Hayvan rezervuarları bulunmaktadır. Klora dirençleri düşük derecededir. Suda uzun süre dayanabilmektedir. Ağız yoluyla alındığında etkili olmaktadır.
5. Shigella spp. Hayvna rezervuarı bulunmamaktadır. Suda çok kısa süre kalabilmektedir. Klora direnci düşüktür.
6. Vîbrio cholera Hayvan rezervuarı bulunmamaktadır. Klora direnci düşüktür ve suda çok kısa süre dayanabilmektedir. Ağız yoluyla alındığında yetkili olmaktadır.
7. Yersinia enterocotietica Ağız yoluyla alındığında gastrointestinal sistemde etkili olmaktadır ve klora direnci düşüktür. Suda uzun süre dayanabilmektedir. Hayvan rezervuarı vardır.
8. S. Legionella Sağlık açısından orta derecede önemli etkenlerden saylılmaktadır. İnhalasyonla alınarak etkili olmaktadır. Suda çoğalabilir. Hayvan rezervuarı bulunmamaktadır. Klordan orta derecede etkilenmektedir.
9. Pseudomonas aeruginosa Hayvan rezervuarı bulunmamakta suda çoğalabilmektedir. Klora direnci orta derecededir. Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde ağızdan alınması veya normal kişide deriden temasla bulaşabilmektedir. Klora direnci orta derecededir. Hayvan rezervuarı bulunmamaktadır.
10. Aeromonas spp. Hayvan rezervuarı bulunmamaktadır. Klora direnci düşüktür. Suda çoğalabilmektedir. Sağlık açısından orta derecede önem taşımaktadır. Ağızdan ve deriden etkilidir. Suda çoğalabilmektedir.
11. Mycobacterium , atypical. Sağık açısından orta derecede önemli etmenlerdendir. İnhalasyonla alındığında etkilidir. Deri teması ile etkilidir. Klora direnci yüksektir. Suda çoğalabilmektedir.
Halk sağlığı açısından önemli viruslar şöyle sıralanabilir:
1. Adenoviruslar Ağız yoluyla alındığında, inhalasyon ve deri yoluyla etkilidir. Suda dayanıklılığı tam olarak bliinmemektedir. Klora orta derecede dayanabilmektedir. Hayvan rezervuarı yoktur.
2. Enteroviruslar Hayvan rezervuarı bulunmamaktadır. Klora orta derecede dayanabilmektedir. Ağız yoluyla alındığında alındığında etkilidir ve suda kalıcılığı uzundur.
3. Hepatitis A Suda kalıcılığı uzundur ve hayvan rezervuarı bulunmamaktadır. Klora orta derecede dayanmaktadır.
4. Hepatitis E Klordan etkilenme derecesi bilinmemektedir. Suda kalıcılığıyla ilgili bilgimiz yoktur. Hayvansal kaynak olasılığı ileri sürülmektedir. Ağız yoluyla alındığında etkili olmaktadır.
5. Nonvalk virüs Klordan etkilenme derecesi bilinmemektedir. Suda kalıcılığıyla ilgili bilgimiz yoktur. Ağız yoluyla alındığında etkili olmaktadır.
6. Rotavinıs Klordan etkilenme derecesi bilinmemektedir. Suda kalıcılığıyla ilgili bilgimiz yoktur. Ağız yoluyla alındığında etkili olmaktadır. Hayvansal kaynak bulunmadığı belirtilmekte ancak bazı kaynaklar bunu kuşkulu saymaktadır.
7. Nonvalk virusu dışında kalan küçük yuvarlak viruslar Ağız yoluyla alındığında etkili olmaktadır. Klordan etkilenme derecesi bilinmemektedir. Suda kalıcılığıyla ilgili bilgimiz yoktur. Hayvansal kaynak bulunmamaktadır.
Halk sağlığı açısından tehlikeli zoonotik protozoalar ise şöyle sıralanabilir:
1. Entomoeba histolitika Ağız yoluyla alındığında etkili olmaktadır. Klora direnci yüksektir. Hayvansal kaynağı bulunmamaktadır. Suda orta derecede daşanıklıdır.
2. Giardia intestinalis Klora direnci yüksektir. Ağız yoluyla alındığında etkili olmaktadır. Klora direnci yüksektir. Hayvan rezervuarı bulunmaktadır. Suda orta derecede dayanıklıdır.
3. Cryptosporidium parvum Klora kraşı direnci yüksektir. Ağız yoluyla alındığında etkilemektedir. Hayvan rezervuarı bulunmaktadır. Suda uzun süre dayanabilmektedir.
4. Acanthomoeba spp. Deriden ve solunum yoluyla alındığında etkili olabilmekte suda çoğala26 bilmektedir. Klora direnci yüksektir ve hayvan rezervuarı yoktur.
5. Naegleriafoıvleri Deriden etkilidir. Suda çoğalabümektedir. Klora orta derecede dayanmaktadır. Hayvan rezervuarı bulunmamaktadır.
6. Balantidium coli Ağız yoluyla alındığında etkilidir. Klora orta derecede dayanmaktadır. Suda kalıcılığı tam olarak bilinmemektedir. Hayvan rezervuarı bulunmaktadır.
Suda bulunan başlıca helmintler şunlardır:
1. Drancuculus medinensis Sağlık açısından önemli risk taşımaktadır. Ağız yoluyla alındığında etkilidir ve hayvansal rezervuarı vardır. Suda orta derecede dayanmaktadır. Klora direnci de orta düzevdedir.
2. Schistosomia spp. Hayvan rezervuarı bulunmaktadır. Klora direnci düşüktür. Suda çok kı- sa süre kalmaktadır. Sağlık açısından orta derecede önem taşımaktadır. Deriden etkilidir.
Klinik olarak önemli intestinal enfeksiyon gelişmesini etkileyen başlıca faktörler:
1. Sosyoekonomik faktörler(gıda hijyeni, içme suyunun bulunması, atıkların sağlığa uygun olarak uzaklaştınlması ve zararsız hale getirilmesi)
2. Antimikrobiyal savunma sistemleri (gastrik asidite. vb.)
3. Bağışıklık sistemi (antitoksik bağışıklık)
4. Bağırsak sisteminde su emilimiyle ilgili homeostatik mekanizmalar. Konakçının fizyolojik durumu enfeksiyonun gelişmesi açısından önemli faktörler arasındadır, alınan etkenin enfektif dozu hastalığın meydana gelmesini etkilemektedir. Gastrik asit yapımı ve bağışıklık cevabını etkilemekte olan beslenme dolaylı ve doğrudan en etkili faktörler arasındadır.
Temiz sulardaki mikroorganizmalar (18)
• Gruplar
Mavi - yeşil alglar (Myxophyceae) :
Agmenellum quadriduplicatum
Calothrix parietina
Coccochloris stagnina
Entophysalis lemaniae
Microcoleus subtorulosus
Phormidium inundatum Yeşil alglar [Chlorophyceae immobiles) :
Anklstrodesmus falcatus var. acicularis
Bulbochaete mirabilis
Chaetopeltis megalocystis
Cladophora glomerata
Draparnaldia plumosa
Euastrum obİongum Micrasterias truncata
Rhizoclonium hieroglyphicum
Staurastrum punctulatum
Ulothrix aequalis
Vaucheria geminata Kırmızı alglar (Rhodophyceae) :
Batrachospermum vagum
Hildenbrandia rivularis
Lemanea annulata
Diyatomeler (Bacillariophyceae) : Amphora ovalis
Cocconeis placentula
Cyclotella bodanica
Cymbella cesati
Meridion circuîare
Navicula exigua var. capitata
Navicula gracüis
Nitzschia linearis
Pinnularla nobilis
Pinnularia subcapitata
Surrirella splendida26 (x375)
Synedra acus var. angustissima
Flajeller (Chrysophyceae, Sryptophyceae, Euglenophyceae, Volvocales des Chlorophyceae) …………Chromulina rosanoffii
Chroomonas nordstetii
Chroomonas setoniensis
Chrysococcus majör
Chrysococcus ovalis
Chrysococcus rufescens
Dinobryon stipitatum
Euglena ehrenbergii
Euglena spirogyra
Mallomonas caudata
Phacotus lenticularis
Phacus longicauda
Rhodomonas lacustris
Rezervuarların duvar yüzeylerinde görülen mikroorganizmalar :
Gruplar
Mavi - yeşil alglar (myxophyceae) :
Calothrix braunii Lyngbya
lagerheimii Lyngbya ocracea
Nostoc pruniforme
Oscülatoria tenuis
Phormidium retzii
Phormidium uncinatum
Stigonema minutum
Yolypothrix tenuis
Yeşil alglar (Chlorophyceae immobiles, Charophyceae)
Bulbochaete insignis
Chaetophora attenuata
Chaetophora elegans
Chara globularis
Cladophora crispata
Cladophora glomerata
Drapamaİdia glomerata
Gloeocystis gigas
Microspora amoena
Nitella flexillis
Oedogonium boscü
Oedognoium grande
Oedogonium suecicum
Palmella mucosa
Phytoconis botryoides
Pithophora oedogonia
Rhizoclonium hieroglyphicum
Schizomeris leibleinii
Stigeoclonium lubricum
Tetraspora gelatinosa
Ulothix zonala
Vaucheria geminata
Vaucheria sessilis
Kırmızı alglar (rhodophyceae)
Audouinella violacea
Batrachospermum moniliforme
Compsopogon coeruleus
Diyatomeler (bacillariophyceae) :
Achnanthes microcephala
Cocconeis pediculus
Cymbella prostrata
Epithemia turgida
Gomphonema geminatum
Gomphonema olivaceum
Rhoicosphenia curvata
Yüzey sularında bulunan mikroorganizmalar:
Mavi - yeşil alglar (Myxophyceae) :
Anacystis thermaûs
Cylindrospermum stagnale
Gloeotrichia natans
Gomphosphaeria aponina
Gomphosphaeria wichurae
Lyngbya versicolor
Nodularia spumigena
Nostoc carneum
Oscillatoria agardhii
Phormidiumretzü
Plectonema Tomasiniana
Scytonema tolypothricoides
Spirulina nordsteti
İpliğimsi yeşil alglar [Chlorophyceae,
Chrysophyceae):
Cladophora fracta
Desmidium grevillei
Hyalotheca mucosa
Mougeotiagenuflexa
Mougeotia scalaris
Oedrogorıiura tdioandrosporum
Spirogyra nuviatilis
Spirogyra varians
Stıgeocolonium stagnatile
Tribonema minus
Ulothrix tenerrima
Vaucheria terrestris
Zygnema pecünatum
Zygnema sterile
İpliğimsi olmıyan hareketsiz
yeşil algılar (Chloropyceae): Actinastrum
gracillimum
Actinastrum
hantzschii
Ankistrodesmus
falcatus
Botryococcus braunü
Chlorella ellipsoidea
SULARIN KALİTE ÖZELLİKLERİNE GÖRE SINIFLANDIRILMASI
Sular kullanım amaçlarına ve kriterlerine göre sınıflandırılabilir. Ancak, kalite kriterleri kullanım amaçlarını da belirlediğinden kalite kriterlerinin suların sınıflandırılmasında esas alınması gerekir.
Buna göre sular;
1. Kullanım amaçlarına göre;
1.1. İçme suları
1.2. Rekreasyon suları
1.3. Şifalı özellikleri bulunan sular,
1. 4. Sulama suyu
2. Kaynaklarına göre;
2. 1. Yüzeysel suları (Dere, çay, nehir, göl, baraj vb. ) 2.
2. Yeraltı suları şeklinde incelenebilir.
Suları amacımıza uygun olarak yüzeysel sular ve yeraltı suları olarak iki
grupta inceleyebiliriz.
Yüzeysel Sular:
Ülkemizde deniz sularından içme suyu kaynağı olarak yararlanılmadığı
itin. akarsu, göl ve baraj rezervuarlarında biriken sulan yüzeysel sular olarak tanımlıyoruz.
Birçok yerde akarsular kanalizasyon atıklan da dahil olmak üzere, organik maddeler tarafından aşırı derecede kirletilmektedirler. Sanayi kentlerinde de yine akarsular organik ve inorganik maddelerle kirlenmektedir.
Göl sularında akarsulara göre daha az bakteri bulunmaktadır. Göllerin ortalarından alınan sular, kıyılara yakın yerlerden alınan sulardan daha temizdir.
Kısacası, yüzeysel suların kalitesi çoğunlukla düşüktür, çünkü kirli ve
mikroplu olması yanında çok defa askıdaki katı maddeler içermesi nedeniyle bulanıktır. Genellikle suyu bir yerde bekleterek içindeki maddeleri
çökeltmek ve güneşin renk giderme özelliğinden yararlanarak da rengini
34
açmak suretiyle kalitesini düzeltmek mümkündür. Bekletmekle aynı zamanda suyun içindeki bakteriler, doğal ömürlerini tamamlayarak ölürler.
Sular kalitelerine göre(19) yüksek kaliteli, az kirlenmiş, kirli ve çok kirlenmiş su olmak üzere dört sınıfta değerlendirilir.
1. Yüksek kaliteli sular (I. Sınıf)
a. Yanlız dezenfeksiyon ile içme suyu olarak
b. Rekreasyonal amaçlar için(yüzme gibi vücut teması gerektirenler)
c. Alabalık üretimi
d. Hayvan üretimi ve çiftlik İhtiyacı
2. Az kirlenmiş sular (H. Sınıf)
a. îleri veya uygun bir arıtma ile içme suyu olarak
b. Rekreasyonal amaçlar için
c. Balık üretimi (Alabalık hariç)
d. Sulama suyu olarak
e. I. Sınıf sular dışında kalan diğer kullanımlar içinm
3. Kirlenmiş sular (m. Sınıf)
Gıda, tekstil gibi kaliteli su gerektiren sanayiler hariç, uygun bir arıtmadan sonra sanayide kullanılabilir.
4. Çok kirlenmiş sular (IV. Sınıf)
Yukarıda açıklanan sular dışında kalan kalite olarak düşük kalitedeki
sulardır.
Yüzeysel Su Kaynaklarının Sınıflarına Göre Kalite Kriterleri(Fiziksel ve İnorganik-Kimyasal Parametreler)
SU KALİTE SINIFLARI
Su Kalite Parametreleri I II III IV
Sıcaklık (0°C) 25 25 30 30
pH 6. 5-8. 5 6. 5-8. 5 6. 0-9. 0 6. 0-9. 0 dışında
Çözünmüş Oksijen (mg O2/l) 8 6 3 3
Oksijen Doygunluğu (%) 90 70 40 40
Klorür iyonu(mg Cf/1) 25 200 400 400
Sülfat İyonutmg SO4=/1) 200 200 400 400
Nitrit Azotu (mg NO2"-N/1) 0. 002 0. 01 0. 05 0. 05
Nitrat Azotu (mg NO3"-N/1) 5 10 20 20
Toplam fosfor (mg PO4"-P/1) 0. 02 0. 16 0. 65 0. 65
Toplam Çözünmüş Madde(mg/1) 500 1500 5000 5000
Renk(Pt-Co birimi) 5 50 300 300
Sodyum (mg Na+ /I) 125 125 250 250
Kaynak: Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği
Tablo 11 - Yüzeysel Su Kaynaklarının Sınıflarına Göre Kalite Kriterleri
(Organik Parametreler)
SU KALİTE SINIFLARI
SU KALİTE PARAMETRELERİ I II III IV
KOİ(mg/l) 25 50 70 70
BOl(mg/l) 4 S 20 20
Organik Karbon(mg/1) 5 8 12 12
Toplam Kjeldahl -Azotu(mg/1) 0. 5 1.5 5 5
Metilen Mavisi Aktif Maddeleri
(MBAS) (mg/1) 0. 05 02 1 15
Fenoîik Maddeler(Uçucu) (mg/1) 0. 002 0. 01 0. 1 0. 1
Mineral Yağlar ve Türevleri (mg/1) 0.02 0. 1 0. 5 0.5
Toplam Pestisit[mg/I) 0. 001 0. 01 0. 1 0. 1
Emülsifiye yağ ve gres(mg/l) 0. 02 0.3 0. 5 0.5
Kaynak: Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği