Ozon Gazı Nasıl Kullanılır?

Ozon gazı ilk başta

1-hava da 

2-suda

   olmak üzere ÇOK GÜÇLÜ BİR  DEZENFEKTAN etkisi nedeniyle kullanılır.

Hava dezenfeksiyonu yaparken öncelikle nelere dikkat etmeliyiz?

İç ortam hava kirliliği kontrolünde diğer yöntemler neler?

Ozon gazının kapalı ortam dezenfeksiyonu yaparken, asıl önemli olan nedir?

Dezenfeksiyonda, İç ortam hava kirliliğini azaltmak için etkinliğine göre sıralı 3 yaklaşım şunlardır:

  1.          Kaynak Denetimi:

                      Kirlilik kaynaklarının elemine edilmesi veya kontrol edilmesi.

      2.     Havalandırma: 

                     Dış ortamdan havalandırma sayesinde kirliliğin seyreltilmesi.

      3.     Hava Temizleme:

                     Kanıtlanmış hava temizlenme metotları sayesinde kirliliğin ortadan kaldırılması.

   En etkili yöntem Kaynak kontrolüdir. Bu yöntem, iç ortam hava kirliliğine sebep olan materyal ve ürünlerin en aza indirgenmesini, nem ve nem kontrolü, ıslak veya nemli yüzeylerin temizlenmesi ve dezenfeksiyon gibi biyolojik kirlenmeleri en az indirgemek için yapılan uygulamaları içerir.
     Dış hava yöntemi ile havalandırma, etkili ve yaygın kullanılan ortamı temizlemer yöntemdir. Havalandırma yöntemi aynı zamanda kirlilik kaynağının yanında mekanik bir havalandırma mekanizmasıdır.
    Hava temizlemeyöntemi ise, genellikle kendi başına yeterli olarak kabul edilmez, ama bazen kaynak kontrolü ve havalandırmayı tamamlamak için kullanılır. Hava filtreleri, elektronik partiküller ile, hava temizleyiciler ve iyonlaştırıcılar genellikle havadaki partiküllerin kaldırmak için kullanılır ve gaz absorbe eden malzemeler bazen kaynak kontrolü ve havalandırmanın yetersiz olduğunda yerlerde kullanılır.

Su Dezenfeksiyonunda Ozon-Klor Karşılaştırılması

Ozon gazının dünyada en çok kullanıldığı alanların başında su dezenfeksiyonu gelir. Genel anlamda klor ile dezenfeksiyona kıyasla ozon ile dezenfeksiyonun bir çok avantajı bulunur:

1. Klor atomu ile yapılan dezenfeksiyon işlemlerinde,  sudaki bazı istenmeyenleri de okside ederken, kalıcı ve zararlı kimyasallar da meydana getirir. Klor dezenfeksiyonu ile oluşan bu kimyasallar suyun lezzetini ve kokusunu bozar. Ozon gazı dezenfeksiyonu ile yapılan dezenfeksiyon işlemlerinde ise ‘iyonize olmuş oksijen’ gibi davranır, dezenfeksiyon görevini çok hızlı yapar, sudaki bazı maddeleri okside eder, arta kalan ozon molekülleri ise çok kısa bir süre içinde tabii oksijene dönüşür. Sonuçta ozon  gazı ile dezenfeksiyon işlemi yapılması sonucunda istenmeyen kimyasallar oluşmaz.

2. Ozon gazının, klor atomuna göre çok önemli bir avantajı da ‘topaklayıcı’ (Flokülasyon) özelliğidir:  yani Ozon gazı, ‘iyonize oksijen’ gibi davrandığından su içinde bulunan çok küçük partiküller üzerinde ‘topaklayıcı’ rol oynar, ozon gazının bu yeteneği sayesinde küçük katılar birbirleri ile birleşerek daha büyük katılar oluşturur, büyük katılar filtrede kolayca tutulur ve sonuçta suyun filtrelenmesi kolaylaşır.

3. Suyun pH derecesi  klor atomu ile dezenfeksiyonda çok önemlidir. Suyun ideal pH derecesi 7,5’in altında değilse, klorun suya girmesi ile suda oluşan ve esas dezenfeksiyonu yapan hipoklorik asit (HOCl) yeterli miktarda oluşmaz ve  sonuçta dezenfeksiyon randımanı düşer. Oysa ozon gazı her pH derecesinde su dezenfeksiyonunda kullanılır..

4. İşletmeci için  ozon gazı  çok avantajlıdır. Ortamda bulunan soluduğumuz havadaki oksijenden  üretilen ozon gazı,  işletmeciye büyük kolaylıklar sağlar:  önce maliyeti düşürerek, işletmedeki Satın alma, kalite kontrolu, depolama, dozajlama noktasına taşıma gibi işleri ortadan kaldırır. gıda sektöründe kullanılması halinde mamül maddelerin ve sebze ve meyvelerin daha uzun sürede dayanıklılığınız sağlayarak, maliyet düşüklüğü sağlar.

5. Klorun suda kalıcı olması nedeni ile klor suya fazla verilemez ve hassas klor dozajlama yapılmasıı çok önem taşır. Oysa ozon gazının suya fazlaca verilmesinde önemli bir sorun oluşmaz çünkü ozon kısa bir süre sonra tabii oksijene dönüşerek suyu terk eder. yani doğadaki yarılanma ömrü ozon gazının düşük seviyededir.

Ozon gazından söz ederken mutlaka ‘ozonun konsantrasyonundan’ da söz edilmelidir, çünkü ozon jeneratörlerinin ürettiği gaz içinde ozon gazından çok tabii oksijen ve tabii azot gazları bulunur. Bu nedenle, özellikle bir ozon sistemi satın alırken, sistemin hangi konsantrasyonda ozon gazı ürettiğini sormak ve bu konuda bilgilenirken, hangi dozajda kullanmamız gerektiğini iyi bilmemiz  yararlı olur.

Ozon üretmek için ozon jeneratörüne verilen oksijen-azot karışımı havanın, belirli bir miktarı ozon gazına dönüşür. Klasik ozon jeneratörlerinin ürettiği ozon gazının konsantrasyonu genelde düşük olduğu halde üretittiği ozon gazının saflık derecesi çok çok önemidir...

Burada hassasiyetle durulması gereken bir duruma da ayrıca  dikkat etmek gerekir:

       % 1 konsantrasyonda ozon gazı içeren bir karışımdan iki misli kullanılarak,  yani oranı % 2 konsantrasyonda ozon gazı kullanılsa bile %1 lik ozon dan elde edilen dezenfeksiyon sağlanalamaz. Araştırmalar göstermiştir ki ozon gazının suda çözünme kabiliyeti ozon gazının konsantrasyonu ile direkt orantılıdır.

           Örnek vermek gerekirse; 25 C suda, % 1 konsantrasyonda ozon gazı en çok 3,5 mg/lt çözünebilir, % 3 konsantrasyonda ozon gazı bu suda 10,58 mg/lt kadar çözünür.

       Oysaki Yüksek konsantrasyondaki ozon gazı suda çok daha kolay çözünerek suyun etkili bir şekilde ve hızlıca dezenfeksiyonunu sağlar. Bu nedenle, yüksek konsantrasyonda ozon gazı üreten sistemler kullanılarak daha az enerji ile daha etkili dezenfeksiyon yapılırak maliyet azaltıldığı gibi, kalite yükseltilir.